
Firat Aras
Bundan 6 yıl önce de Amerikan askerlerinin Suriye’de kalıp kalamayacakları tartışma konusu olmuştu.
Dönemin ABD Başkanı Trump Suriye’den çekileceklerine dair bir twitt atmış…
Beyaz Saray sözcüsü Trump’ın twittini bir kararmış gibi açıklamış…
Pentagon ise, çekilmeyi yalanlamıştı.
O tartışmanın üzerinden 2 yıl sonra Trump gitti, Joe Biden geldi.
Biden ile geçen 4 yıllık aradan sonra 20 Ocak’ta Trump bir kez daha Beyaz Saray’a başkan olarak taşınacak.
Ancak birileri yine, Trump gelir gelmez askerlerini Suriye’den çekecek diye şimdiden sevinç çığlıkları atıyorlar.
Üstelik Esad bir gece ansızın Rusya’ya kaçmışken…
Onun yerine Şam’a gelen Colani’nin düzeltilmiş asker tıraşıyla bile, Esad’dan daha kötü bir görüntü vermişken…
Ve son bir hafta içerisinde Suriye’deki ABD askerlerinin sayısı iki katına çıkmışken.
Devletin işleyiş özelliklerinden biridir.
Başkan ya da devleti temsil etme yetkisine sahip olanlar kimi kararlar alır, ilgili birimler alınmış olan kararları uygular.
Bazen de bu tersine bir seyir izleyerek, alınan kararlar uygulanmadan rafa kaldırılır.
Bunun nasıl bir işleyiş olduğunu, Türkiye’de sıkıyönetim ya da olağanüstü hâl dönemlerinde yaşayanlar çok iyi bilirler.
Bilindiği gibi Türkiye, darbelerin eksik olmadığı bir ülke.
Her darbe ile birlikte önce sıkıyönetim ilan edilir, ortalık istenilen kıvama gelince de uygula olağanüstü hale dönüşürdü.
Ancak her seferinde sıkıyönetim ya da olağanüstü hâl, batı da sona erse de Kürdistan’da uzun süre devam ederdi.
Kürdistan’daki uygulamanın sona erdirilmesi her gündeme geldiğinde, uygulamanın devam etmesini isteyen devletin güvenlik birimleri harekete geçer, üç beş yerde bomba patlatılırdı.
Karar alıcılar üzerinde etkili olabilmesi için o patlamalarda bir iki güvenlik görevlisinin de telef olması sağlanır, ardından sıkıyönetim ya da olağanüstü halin kaldırılma kararı her seferinde 3 ay daha uzatılırdı.
ABD benzer uygulamayı asker bulundurduğu ülkelerde yapar.
Başkan çekilme kararı alır…
Sahadakiler açısından görev tamamlanmışsa, alınan karara uyulur, aksi takdirde küçük bir macera ile, alınan o karar şu veya bu şekilde askıya alınmak suretiyle başka bir bahara ertelenir.
Bugün Suriye’de ABD askerlerinin kalmasını isteyen sadece sahada olan CENTCOM değil, Pentagon da askerlerin kalmalarından yana.
Çünkü yeni süreçle birlikte Suriye’de müttefik olarak adlandırdıkları Kürtlerle birlikte yapacakları daha çok işler var.
Hanı derler ya, ‘bu hamur daha çok su ister’ misali Suriye’de yoğrulmak istenen hamura Fırat ile Dicle’nin suyu bile yetmeyebilir.
Esad’ın gidişi yumuşak bir başlangıçtı.
Onun yerine Şam’a taşınan kirli sakallılar arasında daha yeni sorunlar çıkacak…
Merkez-bölge çelişkileri dolayısıyla etnik ve dinsel çatışmalar yaşanacak…
Haliyle bu çatışmaların komşu devletlere yansımaları olacak…
Dolayısıyla hiç kimse Suriye, üç beş günde güllük gülistanlık olacak diye, hesap yapmasın.
Özellikle de Kürtler…
Türkiye tarafından bir tuzak olarak kurgulanmış olan ‘Amerikan askerleri gidecek, Kürtler yalnız kalacak’ masalına kimse kanmasın.
Çünkü Suriye’nin gelecekte nasıl bir yapıya ve de yönetime sahip olacağıyla ilgili yazılmış ya da yazılma aşamasında olan tüm senaryolarda Kürtler iki başrolden biri…
Bölge devletlerin senaryolarında her türlü kötülüğün kaynağı olarak, daha oyunun ılk sahnesinde yok edilip oyun dışına atılması gereken, Amerika gibi devletlerin senaryolarında ise, iyilik sembolü olarak kalıcı bir karakter.
Oynanacak oyunda her hâlükârda bir oyuncu olarak yer alacak olan Kürtlerin bu aşamada yapmaları gereken tek şey; kendilerine bir gelecek vaat eden senaryoda oynamayı tercih etmeleri…
22.12.2024