
İbrahim Aksoy
Selahattin Demirtaş; beynindeki pislikleri kâğıdın üzerine kusmuş. Bir arkadaş bana gönderdi. Ben de ona bir cevap yazmak istedim ama, Fırat Aras ona çok güzel bir cevap yazmış, bana yazacak bir şey bırakmamış. Eline sağlık sevgili Aras. Benim Selahattin’e bir sorum var, Selahattin sen Ankara’da öğrenci iken, nerede yatıp kalkıyordun, arkadaşların kimlerdi?
Türkiye’de siyaset, menfaat ve intikam kavgasına dönüştü. Darbeci FETÖ’cular, Erdoğan’dan intikam almaya çalışıyorlar. Çünkü Erdoğan 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde bulunan FETÖ’culara epeyce yüklendi. 2018 seçimlerinden sonra, AKP’de başbakanlık, bakanlık yapmış bir kısım FETÖ’cu AKP’den ayrıldılar. Mesela; Davutoğlu, Akşener, Karamollaoğlu ve Babacan gibi insanlar ve daha birçok kişi. Bunlar Erdoğan’a ve AKP’ye toz kondurmuyorlardı ama ayrıldılar. Hepsi ayrı ayrı parti kurdu ve başladılar, Erdoğan’a saldırmaya.
2023 seçimleri yaklaşınca geldi Atatürk’ün partisi CHP’nin etrafında bir halka oluşturdular, siyasete devam. İstatistiklere baktığımızda, bu partilerin her birinin %1 civarında oyları vardı. Atatürk’ün Partisi CHP’liler de çoktan beri iktidardan uzakta, yeteri kadar menfaatlenemiyorlardı. FETÖ’cüler intikam, Atatürk’ün partisi CHP’liler de menfaat için bir araya geldiler ve iktidar olmaya çalıştılar. AKP’liler de çoktan beri iktidara alışmışlar, iktidarı kimseye kaptırmak istemiyorlar.
Halbuki; Atatürkçüler Erdoğan’ı siyasi sahneye çıkarmak için can atıyorlardı. Mesela; eski CHP militanlarından, Ecevit, Baykal ve İnönü her biri İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde ayrı ayrı aday çıkardılar, üç parti toplamda %60’dan fazla oy aldılar. Erdoğan da %25,19 oyla Erbakan’ın partisinden İstanbul Belediye Başkanı olunca tüm Türkiye onu tanıdı. Erdoğan 2001 yılında parti kurdu ve 2002 yılında parlamento seçimleri oldu. Erdoğan’ın karşısında, Deniz Baykal, Tansu Çiller ve Devlet Bahçeli gibi tecrübeli siyasilere ve partilere rağmen, Erdoğan’ın partisi 550 Milletvekilinden, 365’ini kazandı ama kendisi cezalı olduğu için aday olamadı. Atatürk’ün partisi CHP devreye girdi, Yüksek Seçim Kuruluna, Siirt seçimlerini iptal ettirdi, Parlamentoda Anayasa’yı değiştirdi, Erdoğan gitti Siirt’te milletvekili oldu, geldi Parlamento’da Başbakan oldu. Görüldüğü gibi Atatürk’ün Partisi CHP çok büyük zorluklarla, Erdoğan’ı başbakan yapmış. Şimdi de Erdoğan’a saldırıyorlar. Hele şunlara bak, yaptıklarına bak, söylediklerine bak.
Ne demiş Atatürk, “Türkiye’de yaşayan herkes Türk’tür, Müslümandır” Partisi CHP’de buna göre hareket ediyor. Erdoğan’ı getirdi, başbakan yaptı. Dün Atatürk’ün Partisi CHP „Türkiye’de Kürt yoktur” diyordu, bugün de “Kürt sorununu biz çözeceğiz” diyorlar. Efendiler Türkiye birinci dünya savaşında değil, 2025 de Ortadoğu savaşının tam ortasında. Kürdistanı paylaşan devletler teker teker, çürük armut gibi yere düşüyor. Sıranın Türkiye’de olduğunu, kimse unutmasın.
Bahçeli; darbeci FETÖ’cüler ve Atatürk’ün partisi CHP iş birliğine karşı, o da gitti kankası APO ile iş birliği yaptı, “biz bin yıllık dostuz” barışıyoruz dedi. Türkiye Ortadoğu savaşının eşiğinde ama, APO’nun peşindeki Kürtleri, Kürtlere karşı savaştıracağını hiç sanmıyorum. Kısa süre sonra, İran’da savaş sona erecek, sonuçları göreceğiz. Gariptir, Türkiye’de siyasetçilerden hiçbirinin ağzından, İran’ın bölünmez bütünlüğünden söz eden yoktur. Çünkü herkes İran’ın parçalanacağını ve bir de Güney Azerbaycan’ın ortaya çıkacağını biliyor.
Türkiye yüzen adalara dönüşmüş siyaset ve tir tir titreyen ekonomi ile, ne kadar ayakta kalabilir? Siyasetçilere baktığımızda, kimi intikam peşinde, kimi menfaat peşinde. Vatandaş da beynine sıkıştırılmış bilgilerle hareket ediyor, beyninde yeni ve taze bilgiye yer yoktur. Kendisini devrimci sanan 68-78’li kuşak, Atatürk’ün partisi CHP’de bir araya gelmiş, FETÖ’cü bir aileden gelen, Ekrem İmamoğlu’nu Devlet Başkanı seçmeye çalışıyorlar. Bunlar eşiğin önündeki savaşı bırak, asgari ücreti yükselteceklerini söylüyorlar. Haydi rast gele..!
Savaş: kayıp eden için kötüdür, kazanan için iyidir.
Haziran 2025