
Bedirxan Epözdemir
Klasik yöntem ve bakış açılarıyla günümüz gelişmelerine ve mevcut duruma yanıt vermek oldukça zor.
Sonuç, sentez ve analizleri algılanmanın biricik yolu korkularımızın tutsağı olmadan, özgür bir bilinçle çağdaş olanı yakalamaktır.
Kürd Tarihi, “acılar ve yenilgiler tarihidir” damgasından azad olmak zorunda.
Bu koca halk bunca bedellere , acılara rağmen eğer halen ulusal demokratik haklarından yoksun, barış ve demokrasiye hasretse, herkesin ama kesinlikle herkesin kendisiyle hesaplaşması gerekir.
Bu nedenle yaşadığımız günler tarihle hesaplaşmayı gerekli kılan günlerdir.
Ne idik, ne yaptık, ne hedefliyoruz ? Sorularını bilimsel olarak yanıtlamasak, duygu ve hislerimizin tutsağı kafesini kırmasak geleceği kucaklamamız olası değildir.
Bu nedenle; “tarih ile hesaplaşmak zorundayız“ diyoruz.
Çünkü “Tarihin Tekerrürü “gündemden çıkmıyor.
Peki “Tarih ile hesaplaşmak” sanıldığı kadar kolay mı?
Yoksa bu hesaplaşmanın önündeki engeller ve engebeler betondan bir set mi oluşturuluyor?
Belki de tarih, kendi kendisini yargılamaktan bitap düştü. Tarihin bir gün yakamıza yapışıp, hesap sormaması için; “Kafalarımızdaki Karakolları” yıkmak zorundayız.
Unutmayalım, biz tarih ile hesaplaşmasak; zorunlu olarak, tarih bizimle hesaplaşacak ve bu hesapla ağır bedeller ödettirecek. (Bu konudaki görüşlerimizi yazmaya devam edeceğiz.)