
İbrahim Aksoy
Suriye bir sorun yaşıyor, Türkiye hopur hopur hopluyor, Suriye’nin bölünmez bütünlüğü için uykuları kaçıyor. Suriye’nin güneyinde, Süveyda ili ve çevresindeki, Dürzi dağları ve çevresinde, Müslümanlaşmamış, Dürzi yani Zerdüşt Kürtler yaşıyor. Bunların güneyindeki çöl bölgesinde, Müslümanlaşmış ve Araplaşmış Kürt aşiretleri yaşıyor. Müslüman Kürt aşiretleri, yeni Müslüman yönetimin de desteğini almış, Dürzi Kürtlere saldırıyorlar. İsrail de yeni yönetimi uyardı, “Biz Dürzi Kürtlerin yanındayız” “Biz Dürzilere zarar verilmesine izin vermeyeceğiz, İsrail kenarda durmayacak” dediler ve dediklerini de yaptılar.
Türk siyaseti; tamamen uyduruk sözlerle, olayları anlatıyor. Efendim; “Bedevi Arap Aşiretleri, Dürzilere saldırdı” diyorlar. Aşiret dünyada sadece Kürtlere mahsus idari bir yaşam biçimidir. Araplarda aşiret diye bir kurum yoktur. Araplarda Aile diye bir kurum da yoktur. Araplarda sadece Kabile diye bir kurum vardır. Kabile tamamen erkeklerden oluşur, kabilede kadın olmaz. Haremlerde tek başına yaşayan görevi sadece meyirini alarak, erkeklerin ihtiyacını karşılamak olan kadınlar, ilk doğurduğu kız yaşar, ondan sonra doğan kızlar hemen öldürülür. Harem kadını erkek doğurduğu zaman, çocuğun babasının kim olduğunu söylerse, o çocuğa bakmak mecburiyetindedir. Araplar da kabile böyle oluşur. Bazen çocuk ve baba da aynı kadından çocuk doğurtmuş olabilir. İslam öncesi dünyaya gelmiş bir Arap’ın babasının kim olduğu kesin belli değildir. Haremdeki kadın doğurduğu çocuğun babasının kim olduğunu söylerse, o da çocuğa babalık yapmak mecburiyetindedir.
Aşiret; dünyada sadece Kürtlerde var olan, Zerdüşt inancına dayalı, bir yönetim biçimidir. Birbirine yakın yaşayan 40-50 köy bir araya gelerek, yaşamlarını sürdürürler. Aşiret yöneticisine ağa derler. Ağa her yıl seçimle başa gelir, diğer Aşiretler ve merkezi yönetimle olan ilişkileri denetler ve yürütür. Çevremize dönüp bakalım, Farslardan, Türklerden, Rumlardan ve diğer milletlerden hiç Aşiret gördünüz mü? Kürtler hangi inançtan olursa olsun, Aşiret geleneğini sürdürüyorlar. Son 2000 yıldan beri Kürdistan hep savaş alanı olmuş, başka milletler ve inançlar tarafından işgal edilmiş ama Kürtlerde Aşiret geleneği bazı değişiklere uğrasa da devam etmiş. Türkler çok güzel yalan uydururlar, “Bedevi Arap Aşiretleri” sözcüğü de Kürt sözcüğünü ağzına almak istemedikleri için, Türk siyasetçi ve bilim adamlarının bir uydurmasıdır.
Suriye; bilinen binlerce yıldan beri, Süryanilerin Ana yurdudur. Zerdüşt inancından olan Süryaniler, Romalılara karşı çok direndi, çok katliamlar yaşadılar ama teslim olup Hristiyanlaşıp inançlarını bırakmadılar. Sonra; Müslümanlar daha insafsız saldırılar ve katliamlar yaptılar ama Süryaniler, dillerini ve dinlerini bırakıp Müslüman Araplaşmadılar. Müslüman katliamlarından kaçan bazı Kürtler de geldi, Süryanilere sığındılar. Türk siyaset ve bilim adamları utanmadan, Süryanilere “Arap Aleviler” derler. Behey utanmazlar, Arap Alevi nerede yaşıyor? Suriye’de Arap ne arasın, kaçan Esad mı yoksa, onun yerine geçen Ahmed Şara mı Arap?
Birinci Dünya Savaşından sonra, Müttefik güçler Osmanlı topraklarına 23 devlet kurdular, bunlardan biri de Culuklar Cumhuriyetidir. Ortadoğu’nun kadim Milletleri, Kürtler, Yudalar ve Süryanilerin devlet olmasını istemediler. Bu nedenle Ortadoğu kaynıyor. 1948 yılında İsrail devletleşti ama huzur bulamadı. İsrail huzur bulabilmesi için Kürtlerin ve Süryanilerin de devletleşmesi gerekiyor. İsrail; ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın desteğini almış yoluna devam ediyor. Devletleşmek isteyen Kürtler ve Süryaniler de bunlardan yana tavır koyarsa, bunları durduracak hiçbir güç yoktur.
Bölge Petrol sahası olduğu için, bütün dünya, kim devletleşirse devletleşsin ama bölgenin bir an önce huzura kavuşmasını istiyor. İşgalci devletlerin artık birbirlerine destek olacak takatları da kalmadı. Sadece Türkiye, kılıç kalkan elinde gösteri yapıyor. Türkiye ne kadar akıllı davranır, çatışmalardan uzak durursa, o kadar karlı çıkacaktır. Artık savaşlar kılıç kalkan ile olmuyor, pek yakında küçük çatışmaları gördük.
Savaşı akılsız büyükler yapar, kadasını belasını da akıllı kadınlar ve çocuklar çekerler.
Erdoğan bugün, yüz bin kişilik Kıbrıs Türk devletinin kuruluşunu kutladı, bakalım biz ne zaman 60 Milyonluk Kürdistan’ın kuruluşunu kutlayacağız?
Temmuz 2025