
Riza Çolpan
Sevgili okuyucu Kürd kardeşlerim, 41 yıldan beri kirli bir savaş içinde olan, bu savaş içinde şehit düşen on binlerce gencin, yakılan, yıkılan 5 bine yakın köyün, tahrip edilen koca bir coğrafya, on milyonun üstündeki göç eden insanlarımızın düşman metropollerindeki durumlarından ve geçen Ekim ayından bugüne dek ülkemiz Kürdistan’ı yüzyıldan fazla bir zaman içinde işgal, yüzbinlerce insanımızı barbarca şehit eden, Türkiye’de yoğun bir siyasi tartışma var ve bu tartışmanın adı da “Barış Süreci” ve bu barış süreci de Türk devletinin (Bazı iddialara göre) 1970 sonrası Kürd Ulusal Meselesini azınlık bir Etnik Meseleye indirgemek için çıkardığı ve onun direk talimatıyla iki tarafta öldürülen on binlerce gencin ölümüne sebep olan, 15 Şubat 1999’a geldiğinde de bir senaryo sonucu Kenya’da alıp getirilen ve cennet misali İmralı adasına misafir eden, Abdullah Öcalan’a bağlamış ve bu minval üzerine yoğun tartışmalar yapılmakta, dünya sosyal medyası her gün bu konuyu yer vermektedir, ancak ben bir siyasetçi, siyaset uzmanı olmadığım için, bu konuya ait yoruma girmek istemem. Konum başlıkla ilgili. Yani Zaza meselesi.
Sevgili okuyucu Kürd kardeşlerim ben 91 yaşında olan bir Dersim Kürdüyüm. Ömrümün 17 yılı köyüm Kupık’ta geçti. Kupık Baba Mansur aşiretinin merkezi bir köyüdür. Bu köylülerin hepsi kendilerine “Seyid î Saadet, Evladî Resûl” diyorlar, ki bu kuyruklu bir yalan, ama bu yalanın onların beyninde yer aldığı da bir gerçek. Bir diğer gerçek ise, Kürd Alevilerinin 12 Ocağı Dersim merkezli. Bu ocakların en yücesi, ki genelde Mürşit rolünde Ax û Can, ya da Ax û Çan aşiretidir. Yani İzzeddin Doğan’ın aşireti. Pir rolündeki aşiretler ise Baba Mansur, Sey Sawûn, Cemal Abdal. Bunlar bazı kesimlere de Mürşittirler. Rehber ocak ise genelde Kurêşan aşiret bireyleri ve bazılarına da direk Pirdirler. Ayrıca bu makam ve ocak sahipleri aşiretlerin bir bütünü Kurmanc, ancak Kurêş adlı biri yüzyıllar önce Adıyaman’dan Dersim’e geldiğinde ilk önce Peri ırmağının iki yakası Ferec ve Çeleqas adlı bir yere yerleşir. (Bunun hikâyesi uzun) daha sonra Kızılkilise, yani bugünkü Nazmiye yöresine gider, oraya yerleşir ve oradaki halkımızın konuştuğu Dimilî lehçesini öğrenir, sonra çocukları, torunları olur, zaman içinde bir Seyid aşireti olurlar. Yani bugünkü Dersim Kurêşan aşireti. Kısacası Dersim Alevilerin bir bütünü, yani Kurmanc, Dimilî aşiretlerin Piri, Rehberi ve Mürşitleri Kurmancdırlar. Bunlardan başka Seyid olmayan, fakat birbirine Pir, Talip olan aşiretlerde var. Örneğin Kurmanc Pilvenk aşiretinde Pir, Rehber olanlar var. Mesela dostum, arkadaşım Rıza Katurman ve ailesi çoğu Pilvenklıların Piri. Merhum, ölümsüz Sey Rıza ise, Şêx Hesenan aşiretinin reisi ve aynı aşiretin bazı kesimlerin Pir veya Rehberiydi. Kanımca bu halende böyledir.
Evet, peki bu Zazalar neden Pir, Rehber ve Mürşitlerini Kurmanc aşiretinden seçmişler? Zazalar ayrı bir halk ise neden, düşman, onların ülkesini işgal eden Kurmancların talip, müritleri olmuşlar? Bugün bir Kürd hainin sözlerini ve uyduruk teorisiyle (Siverekli Ebubekir Pamukçu) Zazaların Kürd olmadığını söyleyen Bülent Karabulut ve Hakkı Çimen gibi zatların bu sorulara cevapları ne? Ben, köylüm Baba Mansurlu merhum Keko Yılmaz Dede ile, Kamber olarak birçok Nazmiye ve Kıği köylerini gezen biriyim. Ayrıca 1980 yılına kadar hiçbir Dersimli Dimilî aşiretlerin bir ferdi kendisine kesinlikle “Zaza” demezdi. Zaza adı onlar için bir hakaret ve küfür sayılırdı, ki bu da Şafi î Zaza Kürdler içindi. Yani dinsel, mezhepsel bir çelişki ve düşmanlıktı. Bunun mimari ve sebebi de kuşkusuz İslâm dini. Çok iyi hatırlıyorum, bizim Dersimli Dimilî Alevi bir genci, Palo Zazalarından iki kişi onu bir ağaca bağlayarak, Nesimi misali derisini yüzdüklerinde “Haydi lan Kâfir, Ali’yi çağır gelsin seni elimizde kurtarsın” deyip şehit etmişlerdi. Peki bu iki Kürd kardeşi birbirine düşman eden kimdi ve bugün kimdir?
Evet, sevgili Kürd okuyucu kardeşlerim, düşman boş durmuyor. Kürdü Kürd’e düşman etmek için her türlü hile ve metoda baş vuruyor, ama bomık Kürd bu hainane metodu görmek istemiyor, düşmanların uyduruk yalanlarıyla kendini halkından, ırksal kardeşinden ayrı sayarak düşmanın hizmetine girerek ülkesinin adını değiştirmeye çalışıyor. Hain kalkmış Kürdistan’a “Zazaistan” diyor. Oysa tarih hiçbir zaman Zazaistan’dan bahsetmemiştir. ZAZ ve ZAZA sözcük anlamı ayrı bir halkı veya ulusu simgeleyen sözcükler değil. Sözlükte ZAZ, torun anlamında, ZAZA kelimesi ise iki heceli, bana, doğurdu, doğurdu, anlamını hatırlatıyor. Bu konuyu çok daha iyi bilen tarihçi Dimilî kardeşlerimiz var. Örneğin Roşan LEZGİN, Malmisanij, merhum Munzur ÇEM ve diğerleri.
Bir diğer gerçeklik, geçmişteki aşiret ve kapalı ekonomik yapı, ki her aşiret kendi içinde belirli madde ve olgulara isim vermişler. Örneğin biz Kurmanclar anneye “Dîya Min” derken, Dimilî Kürd kardeşlerimiz “Ma a min” demişler. Kurmanclar arasında da çok değişik sözcükler var. Örneğin biz Dersim Kurmancları buruna “POZ” derken, Bedinan, Mardin ve diğer birkaç bölgede “DİFÎN” derler. Yine Doğu Kürdistanlı Kurmanc kardeşlerimiz yorulduklarında “Ez mandî bûm” derlerken biz Dersimli Kurmanclar “Ez qefilîyam” diyoruz, ki bu çok yanlış, ama gerçek bu. Bir diğer gerçek, mesela biz Dersim Kurmanclar erkek uzvuna af buyurun “XİR” derken, Güneydeki Kurmanc kardeşlerimiz “Toplu, Toplama, Toplamak” anlamında kullanırlar. Bu sadece biz Kürdler arasındaki birbirini anlamama meselesi değil. Bugün bir Lübnanlı Arap, bir Mısırlı Arap’ı, bir İngiltereli İngiliz, bir Avustralyalı İngiliz’in belirli sözcüklerini anlamakta zorluk çeker. Bunun unutulması ve giderilmesi merkezi bir hükümet ve eğitim merkezli bir devlete bağlı. Yüzyıllardan beri bir devletimiz olmadığı için, ortak dil birliğimiz oluşmamış, bunu bilmemizde fayda var. Kendisine “Ben Zaza’yım, Kürd, Kürdistanlı değilim” diyenler bu gerçeği bilmek zorundalar ve bir de tavsiyem bir genetik testten geçmeleri lazım.
Bir başka önemli şey, ki bu dediklerim Sayın Bülent Karabulut (Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski soy ismi) ve Hakkı Çimen için. Diyelim ki Zazalar Kürd değil, peki bunların kurtuluşu kimlerle olacak? Eğer gerçekten kurtulmak, özgür bir insan topluluğu gibi yaşamak istiyorsanız, Kürdlerle birlikte ortak düşmanı ülkenizde kovar, yaşadığınız yerde de bir Zazaistan’a kavuşabilirsiniz. Unutmayın size Zazaistan’ı Türkler, Persler ve Araplar vermez. Bunlar için Kurmanc Kürdü ne ise, sizlerde osunuz sayın Karabulut. Lütfen o karabuluttan ayaza çık, orada hayat veren güneş var. O güneş Kürdistan’dır unutma. Birde geçin aynanın karşısına kime, kimlere benziyorsunuz görün, öğrenin. Hain Pamukçu, Piya adlı dergisinde, kâh sizi götürüp Ermenilere, kâh götürüp Perslere mal etmeye çalıştı, sizde bomıkcasına inandınız. Hatta bazılarınızda kendini Türk saymakta, çok yazık.
Yine Kürdçe üç dörtlükle yazıya son vereyim.
Ey ewrê reş
Ey Bilo Karabûlût
Lo xeşîmê tazî rût
Nebe mirîşk, nebe çûk
Ji dijmin nexwaze qût
We gul kirîye talik
Dijmin kirîye Xalik
Bom hatine bom diçin
Sed mixab, hezar yazik
Tu ewrê reş û qîr î
Tu ne raz, ne jî sirr î
Tu bûy segê dijminan
Ber derê wan didirî.