Bedirxan Epözdemir
Daha önce tarafımıza bildirilen, Bitlis valiliği ve Ziraat Bankasının organizasyonu ve Bitlis Belediyesinin sponsorluğu ile 19-24 Mayıs tarihinde yapılması düşünülen “ Bitlis Kitap Günleri” etkinliğine yasal hiç bir dayanağı olmayan.
Ben Bedirhan Epözdemir ve diğer dört yazar arkadaşımız Raci Uğurlu, Uğur Yılmaz, Yasemin Elban ve Hamza Özkan olmak üzere Bitlisli beş yazar veto edildik.
Ben Dünya Pen ve Kürt Pen Yazarlar Kulübü üyesiyim.
Bugüne dek çeşitli konularda Türkçe ve Kürtçe yüzlerce makalem yayınlandı.
Yine Türkçe ve Kürtçe sekiz kitabım yayınlandı. Hiçbir kovuşturmaya tabi tutulmadım.
Evet vetoluyuz, çünkü halkımızın yazarıyız. Egemenlerin sesi değiliz, olmayacağız da hiçbir zaman.
Ama birilerinin uykusunu kaçırsa bile ezilen ret ve inkara tabi tutulan halkımızın sesi olmaya devam edeceğiz.
Korku duvarlarını çoktan aştık. Kitap Fuarı vetolarıyla hiçbir güç bizi halkımızdan koparamaz.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın;
Halkımızın yankılan gür sesi olmaya devam edeceğiz.
Susmayacağız, çünkü sözün geçici yazının kalıcılığına yürekten inanıyoruz.
Biz Bitlisli yazarlarız. Bu kadim şehrin her karşı toprağı bizim için kutsaldır. Bu kadim şehre namus borcumuz var.
Hiç bir güç bizi bu borcu ödemekten alıkoymayacak.
Çünkü biz sorumluyuz, çağımızdan, düz ovamızdan , dik dağımızdan.
Çünkü biz Şêx Şahabettinlerin, Seyit Alilerin, Yusuf Ziyaların torunlarıyız.
Çoğulculuğu içlerine sindirmeyen, hoşgörü ve toleransı hazmetmeyenler, vebadan kaçar gibi çokseslilikten korkanların yazarı çizer olmadık olmayacağız.
Halkımız tarafından kendilerine kırmızı kart gösterilenlerin vetoları bizim için bir onur, gelecekte onların çocukları için bir utanç belgesi olacak.
Tarih göstermiştir ki bilimden korkanların, yazarına, çizerine sırtını çevirenlerin geleceği kucaklamaları olası değildir.
Biz bu kadim şehrin kadim kültürünü ve tarihini egemenlerin tekçi zihniyetine terk etmeyeceğiz.
Bir yandan, yumuşama, çözüm, barış .
Diğer yandan demokratik hak ve özgürlükleri ayaklar altına alınarak, yazarları veto etmek, hukuk ve insan hakları ile bağdaşmaz.
İnsan Hakları örgütlerini, Sivil Toplum Kuruluşlarını ve demokrasi güçlerini bu anti -demokratik uygulamaya karşı seslerini yükseltmeye çağırıyorum.
