
İbrahim Aksoy
Kaç günden beri Şam’ı izliyoruz. Türk akıl hocaları yazıyor, anlatıyorlar. Şam’da gösterilmedik yer kalmadı, sadece; APO’nun 19 yıl oturduğu ve Türkiye’ye karşı savaştığı, devlet mahallesindeki karargahını göremedik. Ben şahsen APO’nun son oturduğu yüzme havuzlu villayı merak ediyorum. APO’yu CİA alıp götürdü, kardeşi Esad’ı KGB kaçırdı götürdü ama, APO’nun oturduğu ev hala Şam’da duruyor. Türkiye APO’nun Şam duruşundan hiç rahatsız olmadı, onun için hiç istemedi
Yüz yıldır devşirme Türkler, Kürtlere karşı soykırım uyguluyor. Bunlar Kürt soykırımında her yöntemi kullandılar ama, Eğitim, Kültür ve Haber kurumları, Kürt soykırımının ordusunu oluşturuyor. Erdoğan „Kürtlerle binlerce yıllık kardeşlik bağımız var, Kürtlerle olan ezeli ve ebedi kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenleri aradan çekip alacağız” diyor.
Eğer söylediklerinde samimi ise, bunlar kardeş katili olmuyor mu? Kürtlerin yaşadığı doğu illerinde kişi başı milli gelir 4 bin dolar civarında, devşirme Türklerin yaşadığı batı illerinde, kişi başı milli gelir 16 bin dolar. İşte binlerce yıllık kardeşlik, eşitlik, adalet böyle olur. Şu sıralarda yönünü Şam’a çevirdikleri için, arkalarında kalan Ankara’yı görmek istemiyorlar ama, görenler çooook…!
Baba Esad Suriye’de 1971 tarihinde yönetimi ele geçirdi, zulüm Esadların temel dayanağıdır. Bunu Türkiye’de 1960 tarihinde darbe ile yönetimi ele geçiren, İnönü-Gürsel Cuntasından öğrendiler. İnönü-Gürsel Cuntasının yaptıkları ilk iş, Başbakan Menderes ve arkadaşlarını astılar, geri kalanlar için de zulüm devam etti. Bugün gördüğümüz kadarıyla, Esad’lar da aynısını yapmış.
Devlet Bahçeli; “Halep iliklerine kadar, Türk ve Müslümandır” diyor. Bunu söyleyen adam, bugün Türkiye’yi yönetiyor. Eğer bunları bilerek söylüyorlarsa, vay tarih cahili Türkiye’nin haline…! Zaten bunlar yüz yıldır, Tarih’i ve İslam’ı çocuklarına bilerek yanlış anlatıyorlar. Türkiye’de İslam diye uyguladıkları dinin, İslam’a benzer yanları olsa da İslam’la hiçbir alakası yoktur. Müslüman bir yönetici, kadını Emniyet Müdürü, Vali ve General olarak atıyorsa, o Müslüman olamaz. Müslüman bir Devlet Başkanının 80 kişiden oluşan, özel senfoni orkestrası olamaz. Eğer oluyorsa da işte böyle konuşurlar.
Türkiye 40 Yıl önce APO’yu Esad ailesine emanet etti, birlikte Kürtlere karşı siyaset yapıyorlardı. Esad; istemediği Kürt’ü hapse atmıyordu, parmağı ile APO’ya gösteriyordu, APO da „ihanetçidir” diye infaz ediyordu. Türkiye; istemediği Kürt’ü APO’cudur diye, işkencehanelere ve hapishanelere dolduruyordu. TSK pek yakında, APO’yu gerekçe göstererek, dört binden fazla Kürt köyünü yaktı yıktı. Bu köylerin çoğunda Cami de vardı. TSK APO’cular barınmasın diye, binlerce de Şafi-i Camisini yıktılar. Hendek olaylarında, yüzlerce Kürt öldürüldü. Diyarbakır’da APO’cuların yüzlerce km tünel kazdıklarını söylediler ama, ortaya çıkan binlerce m3 cürufunu nereye döktüklerini gösteremediler. Asker ve Polisin tecavüzüne uğramış, Kürt kadının çıplak bedenini İnternette yayınladılar, yaptıkları marifetlerini gösterdiler. Türkiye kendi yaptıklarını unutmuş, diktatör Esad’ın yaptıklarını insanlara gösteriyorlar. Görüldüğü gibi konu Kürt olunca, birinin diğerinden farkı yoktur.
Suriye şimdilik cihatçı Terör örgütlerinin elinde. Türkiye’den başka, bunları destekleyen tek devlet yoktur. Türkiye’nin verdiği destek nedeniyle, Türkiye’nin çevresinde kendisini destekleyen tek devlet kalmadı. İsrail çevresini cihatçı örgütlerden temizlemek için, İki yıldır savaşıyor. Öyleyse Suriye’de cihatçı bir devlet olmayacak. Suriye parçalanacak, ulusal devletlere dönüşecek, bekleyip görelim. Türkiye’de bunu biliyor ve zordadır ama, şimdilik etrafa yalancı gülücükler saçıyor.
APO Şam Devlet mahallesindeki, yüzme havuzlu villasında, şahane bir yaşam sürdürüyordu. Bir gün ABD görevlileri APO’yu kaçırdı götürdü, 3,5 ay sonra Türkiye ile zımni bir anlaşma yaptı, getirdi Kahire Hava Alanında, Türk yetkililere teslim etti. Türkiye PKK’yi kapatacaktı ama verdiği sözünü tutmadı, PKK ile anlaşmalı savaşını sürdürdü. Şimdi Türkiye zordadır, ABD’ye verdiği sözünü yerine getirmek için çalışıyor.
Devlet Bahçeli; APO’yu boşuna Meclise davet etmemişti. Göstermelik olarak, DEM heyeti önce, APO’ya, oradan da Kandil’e gidecek, ondan sonra da PKK biz yokuz diye açıklama yapacak. Böylece de Türkiye ABD’ye verdiği sözünü tutmuş olacak ve bozulan ilişkilerini düzeltmeye çalışacak. ABD’nin bu oyunu yutacağını hiç sanmıyorum.
Suriye’de Ulusal devletler oluşturulacak, yalnız kalan Türkiye’nin en büyük korkusu budur.
Aralık 2024